Stephen King, neden en sevilen korku yazarıdır? Cevabı çok açık: Bu sorunun cevabı King’in, eserlerinde Edgar Allen Poe, Bram Stoker, H.P Lovecraft gibi ustaların geleneksel gotik öykü türünü günümüzün popüler psikolojik gerilim, polisiye ve bilim-kurgu türleriyle harmanlamasında saklıdır.
Stephen Edwin King, 21 Eylül 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Maine eyaletindeki Portland şehrinde dünyaya geldi. Baba Donald Edwin King, küçük Stephen daha konuşmayı yeni öğreniyorken evi terk etti ve Stephen, abisi David ile birlikte annesi Neille Ruth’un himayesi altına girdi. Anne Neille, oğullarını çok zor şartlar altında yetiştirdi. Büyük ekonomik sıkıntılar çekiyorlardı. Stephen King’in annesi, düşük ücretli işlerde çalışmak zorundaydı ve çocuklar a
... Tamamını göster
Stephen King, neden en sevilen korku yazarıdır? Cevabı çok açık: Bu sorunun cevabı King’in, eserlerinde Edgar Allen Poe, Bram Stoker, H.P Lovecraft gibi ustaların geleneksel gotik öykü türünü günümüzün popüler psikolojik gerilim, polisiye ve bilim-kurgu türleriyle harmanlamasında saklıdır.
Stephen Edwin King, 21 Eylül 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Maine eyaletindeki Portland şehrinde dünyaya geldi. Baba Donald Edwin King, küçük Stephen daha konuşmayı yeni öğreniyorken evi terk etti ve Stephen, abisi David ile birlikte annesi Neille Ruth’un himayesi altına girdi. Anne Neille, oğullarını çok zor şartlar altında yetiştirdi. Büyük ekonomik sıkıntılar çekiyorlardı. Stephen King’in annesi, düşük ücretli işlerde çalışmak zorundaydı ve çocuklar annelerinin yüzünü çok az görüyorlardı.
Stephen King, bu şartlar altında büyüdü ve okula başladı. Bu yıllarda babasına ait olan ve içinde fantastik ve korku türlerindeki kitapların bulunduğu bir sandık buldu. Bu sandıktaki tüm kitapları bir çırpıda okuyan Stephen King’e, çağımızın alanındaki hem çok satan hem de eleştirmenlerce övgüyle bahsedilen yazarı olma yolundaki ilk kapıyı açmıştı. Stephen King, aynı yıllarda televizyonda bilim-kurgu ve yaratık filmleri izlemeyi çok seviyordu. Zamanla kendi öykülerini yazmaya koyuldu. 12 ve 18 yaşındayken yazdığı makalelerle ve öykülerle çeşitli ödüller kazandı.
King, 1966’da liseden mezun oldu ve 1970 yılında Maine Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesi’ne girdi. Kendisi gibi bir yazar olan Tabitha Spruce ile evlendi ve üç çocukları oldu.
Psişik güçlere sahip bir kızı anlattığı ilk romanı Göz (Carrie), 1974 yılında yayımlandı ve büyük başarı elde etti. King, bu başarıyla birlikte kendini tamamen yazmaya adadı. Göz’ün getirdiği başarı, Stephen King’i korku öyküleri dalında zirveye taşıdı.
Stephen King’in Göz kitabının yayımlandığı aynı sene King ve ailesi Colorado’ya taşındı ve orada bir yıla yakın bir süre kaldılar. Burada en sevilen Stephen King kitapları arasında üst sıralarda değer gören Medyum’u (The Shining) yazdı. The Shining, büyük bir başarı yakaladı; aynı zamanda ünlü yönetmen Stanley Kubrick bu kitabı beyazperdeye uyarladı. Filmde büyük oyuncu Jack Nicholson rol aldı. Medyum ya da sinemadaki adıyla Cinnet, Stephen King filmleri arasında en çok sevilenlerdendir.
Yazarın ismi anıldığında akla gelen ilk şey Kara Kule serisidir. 1982 yılında yazılan ve 2012 yılında “Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar” adlı kitapla devam eden seri, J.R.R. Tolkien’ın Yüzüklerin Efendisi serisi havasındaki fantastik bir dünyayı vahşi batı esintileriyle kurgular. Yazarın “magnum opus”u (şaheseri) olarak kabul gören seri, bir silahşörün gizemli bir kuleyi arayışından bahseder.
Yine 1982 yılında yayımlanan “Başka Mevsimler” adlı bir derlemede bulunan Rita Hayworth ve Shawskank Redemption adlı öykü, “Esaretin Bedeli” adıyla sinemaya uyarlanarak tüm zamanların en iyi filmlerinden biri konumuna erişmiştir. Filmde Tim Robbins ve Morgan Freeman rol almaktadır.
1983 yılında yayımlanan Hayvan Mezarlığı, Stephen King’in en sevilen romanlarından biridir. King, bu romanda çok sevdiği kedisinin ölümüyle sarsılan Dr. Louis Creed’in kediyi yeniden hayata döndürme çabalarını anlatır. Bunu başarırlar başarmasına; fakat kedi, artık bildikleri kedi değildir ve şeytanî bir biçimde saldırganlaşmıştır.
Stephen King, daha sonra ailesi ile birlikte Maine’in batısına taşındı ve burada Mahşer adlı kitabını yazdı. Mahşer, biyolojik bir salgının tehdit ettiği bir dünyayı konu alır ve iyilik ve kötülük temalarını işler.
Yazarın altın çağı olan 80’lerin diğer şaheseri şüphesiz ki “O” (It) adlı ikonik kitaptır. Korkuları ve şeytanı yenmeyi konu alan roman, televizyon dizisi olarak da uyarlanmıştır. Stephen King’in televizyondaki son uyarlaması 2012 yılında yayımlanan Kubbe’nin Altında adlı romanıdır ve Stephen King dizileri arasında önemli bir yer tutmaktadır.
Edebiyatta olduğu kadar vizyonda da büyük başarı yakalayan ve övgüyle bahsedilen Stephen King filmleri arasında Yeşil Yol da bulunmaktadır. 1996 yılında yayımlanan eserin Hollywood uyarlamasında Tom Hanks’in etkileyici oyunculuğunu görürürüz.
Ayrıca Johnny Depp’in başrolünde oynadığı Gizli Pencere filmi, bir Stephen King uyarlamasıdır.
John F. Kennedy süikastini konu aldığı 11/22/63 adlı romanı sinemaya uyarlanan eserleri arasına çoktan girdi bile.
Stephen King kitapları gibi filmlerinde de sayısız ödül kazanmıştır. Hikayelerindeki korku temalarını ve fantastik ögeleri mevcut toplumsal sorunlara ve insan psikolojisine dayandırarak anlatır ve yazarın başarısı bu temaları harmanlama konusundaki üstün yeteneğinden kaynaklanır.
Stephen King’in üslubu ve kullandığı korku temaları büyük ölçüde Howard Philips Lovecraft’tan gelir. Lovecraft, korku türüne yeni bir soluk getiren ve öykülerini yazarken yararlandığı kendi Kozmik Mitos’u ile kendinden sonra gelen birçok yazarı ve sanatçıyı derinden etkilemiştir. Tekinsiz öyküler olarak nitelenebilecek Lovecraft öyküleri tuhaf yaratıklar, kara büyü, uzaydan gelen korkunç tanrılar, kadim canlılar şeklinde gruplandırılabilecek temalar içerir. Stephen King, ilham aldığı yazarlar arasında Ray Bradbury’i ve Bram Stoker’ı da gösterir.
... Daha az göster