İslam Çupi 1932 yılında Arnavutlık’un başkenti Tiran’da doğdu. Çupi ailesi Arnavut aristokrasisine mensuptu ve Enver Hoca ihtilalinin ardından İstanbul’a taşındı. Bir süre Galatasaray Lisesi’nde okuyan İslam Çupi, oradan Vefa Lisesi’ne geçti ve bu okuldan mezun oldu. 1950’lerin ilk yarısının ünlü amatör takımı Çapa’da sürekli forma giyen Çupi, sol ayaklı futbol tekniği ile hayranlık uyandırmıştı. 1957 yılında Günlük Spor Gazetesi’nde muhabir olarak gazeteciliğe başladı. Sonra Son Havadis, Türkiye Spor, Yeni İstanbul, Akşam, Tercüman ve Milliyet gazetelerğinde spor yazarı olarak çalıştı. 44 yıllık gazetecilik yaşamında, başta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Spor Yazıları Derneği olmak üzere birçok kurumdan 26 ödül aldı. Bir dönem TSYD Asbaşkanlığı görevini de yürüten Çupi, evli ve bir çocuk babasıydı. Fransızca biliyordu. Üstün zekası, özgün türkçesi ve benzetmeleriyle spor yazarlığını saygın bir meslek haline getirdi ve bir ekol oluşmasını sağladı. Kendisini sevenler ona, bir s
... Tamamını göster
İslam Çupi 1932 yılında Arnavutlık’un başkenti Tiran’da doğdu. Çupi ailesi Arnavut aristokrasisine mensuptu ve Enver Hoca ihtilalinin ardından İstanbul’a taşındı. Bir süre Galatasaray Lisesi’nde okuyan İslam Çupi, oradan Vefa Lisesi’ne geçti ve bu okuldan mezun oldu. 1950’lerin ilk yarısının ünlü amatör takımı Çapa’da sürekli forma giyen Çupi, sol ayaklı futbol tekniği ile hayranlık uyandırmıştı. 1957 yılında Günlük Spor Gazetesi’nde muhabir olarak gazeteciliğe başladı. Sonra Son Havadis, Türkiye Spor, Yeni İstanbul, Akşam, Tercüman ve Milliyet gazetelerğinde spor yazarı olarak çalıştı. 44 yıllık gazetecilik yaşamında, başta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Spor Yazıları Derneği olmak üzere birçok kurumdan 26 ödül aldı. Bir dönem TSYD Asbaşkanlığı görevini de yürüten Çupi, evli ve bir çocuk babasıydı. Fransızca biliyordu. Üstün zekası, özgün türkçesi ve benzetmeleriyle spor yazarlığını saygın bir meslek haline getirdi ve bir ekol oluşmasını sağladı. Kendisini sevenler ona, bir spor yazarı olduğu kadar bir edebiyatçı gözüyle de bakıyordu. Beşiktaşlı ünlü Baba Hakkı (Yeten)onu ‘‘sporun Balzac’ı’’ olarak tanımlamış; Süleyman Seba’da, Çupi’ye ‘‘Arnavut Prensi’’ ünvanını yakıştırmıştır. Tutkulu bir Fenerbahçe aşığı olması Çupi’nin yazarlığına renk katmış, kendisi de futbol sahalarından geldiği için yazıları hep gerçekçi olmuştur. Futbol kamuoyunda hakkettiği değeri bulduğunu söyleyemeyeceğimiz Çupi, 6 Şubat 2001 tarihinde İstanbul’da öldü.
... Daha az göster