1978 yılında İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesi'ni bitirdi. Lise öğrenimi boyunca Almanca ve İngilizce'den Türkçe'ye çeviriler yaptı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde okudu. Lise yıllarında başladığı tercümanlığa hala devam ediyor. Ama vaktini daha ziyade çocuk hikaye ve romanları yazmaya ayırıyor. Yazarın kitap okuma alışkanlığı çok küçük yaşlarda başladı. Gününün büyük bölümü evin kütüphanesinde bulunan kitapları okumakla geçiyordu. Özellikle ansiklopediler çok ilgisini çekiyordu. Kelime dağarcığının artmasında, düşünce ufkunun genişlemesinde ansiklopedilerin rolü çok büyük oldu. Aklına gelen şeylerle ilgili bilgiyi o an bulabilmek onun için oldukça heyecan vericiydi. Örneğin kuşlar nasıl uçuyorlar, arılar nasıl bal yapıyorlar, insan nasıl kesintisiz olarak nefes alabiliyor, ciltte oluşan yaralar kendi kendini nasıl tamir ediyor, uçsuz bucaksız gökyüzünde gezegenler birbirine çarpmadan nasıl ilerliyor ya da uçaklar nasıl uçuyor? ... gibi merak etti
... Tamamını göster
1978 yılında İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesi'ni bitirdi. Lise öğrenimi boyunca Almanca ve İngilizce'den Türkçe'ye çeviriler yaptı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde okudu. Lise yıllarında başladığı tercümanlığa hala devam ediyor. Ama vaktini daha ziyade çocuk hikaye ve romanları yazmaya ayırıyor. Yazarın kitap okuma alışkanlığı çok küçük yaşlarda başladı. Gününün büyük bölümü evin kütüphanesinde bulunan kitapları okumakla geçiyordu. Özellikle ansiklopediler çok ilgisini çekiyordu. Kelime dağarcığının artmasında, düşünce ufkunun genişlemesinde ansiklopedilerin rolü çok büyük oldu. Aklına gelen şeylerle ilgili bilgiyi o an bulabilmek onun için oldukça heyecan vericiydi. Örneğin kuşlar nasıl uçuyorlar, arılar nasıl bal yapıyorlar, insan nasıl kesintisiz olarak nefes alabiliyor, ciltte oluşan yaralar kendi kendini nasıl tamir ediyor, uçsuz bucaksız gökyüzünde gezegenler birbirine çarpmadan nasıl ilerliyor ya da uçaklar nasıl uçuyor? ... gibi merak ettiği soruların cevaplarını bulabilmek için saatlerce ansiklopedi sayfalarını karıştırıyordu. Ansiklopedilerden sonra en çok okudukları ise dünya çocuk klasikleri ve ünlü çocuk romanlarıydı. Eğer bu romanlardan beğendikleri olursa tekrar tekrar okuyup orada anlatılan karakterleri daha iyi tanımaya ve kendi zihninde geliştirmeye çalışıyordu. Anlatılan karakterlerin eksik yönlerini buluyor ve onları kendi hayalinde daha iyi, daha mükemmel yapmaya gayret ediyordu. Üzerinde en çok etki meydana getiren karakterler ise güzel huylu, cesur, merhametli ya da tevazulu olan karakterler idi. Kendisini bu karakterlerle kıyaslayıp nasıl daha iyi bir insan olabileceğini düşünürdü. Örneğin Polyanna'nın merhametli ve ince düşünceli olması ya da Küçük Lord'daki Cedric karakterinin yardımsever olması onu daha şefkatli ve daha yardımsever biri olmaya teşvik etmişti. Ama her ikisinin de eksiklikleri olduğunu düşünüp onları kendi hayalinde mükemmelleştiriyor ve böylece okuduklarından ders çıkarmaya çalışıyordu. Küçük yaşta okuduğu bu kitapların kişiliğinin gelişmesinde olumlu etki yapması onu çocuklar için örnek model olabilecek, onları daha güzel huylu, daha cesur, daha şefkatli, daha sabırlı, daha akılcı olmaya yönlendirebilecek karakterlerin olduğu çocuk kitapları yazmaya teşvik etti. Papkin'i bu düşünceler içerisinde yazmaya başladı. Dileği; Papkin'i okuyan tüm çocukların, Papkin gibi akıllı, güzel huylu, vicdanlı, yardımsever, şefkatli, cesur ve korkusuz olma konusunda daha istekli ve daha şevkli olmaları...
... Daha az göster