"Cennet de cehennem de senin içinde."Semerkant, Amin Maalouf
Amin Maalouf, (Arapça olan ismi [Emin Ma‘luf] şeklinde okunur.) 25 Şubat 1949 tarihinde Beyrut’ta dünyaya gelmiştir. Yazar, Beyrut’taki Fransız okullarında eğitimini tamamladı ve ardından, yine Beyrut’ta bulunan Fransız Üniversitesi’nde sosyoloji ve ekonomi eğitimi gördü. Yazarın Katolik bir Arap olan babası Ruchdi Maalouf, yazarlık, öğretmenlik, gazetecilik gibi meslekleri bir arada yapıyordu.
Maalouf da babası gibi gazeteci olmak istiyordu ve 22 yaşındayken yerel Beyrut gazetelerinden biri olan An-Nahar’da yazarlık ve yöneticilik yapmaya başladı. Bu görevi sırasında da Hindistan, Bangladeş, Somali, Kenya, Etiyopya, Yemen ve Cezayir gibi pek çok ülkeye seyahat etme fırsatı yakaladı.
Yazılarında da genellikle buralardaki savaş ve etnik çatışmaları konu alarak, çözüm yolları aramaya çalıştı.
1975 yılında Beyrut’ta ortaya çıkan iç savaş nedeniyle yazar Amin
... Tamamını göster
"Cennet de cehennem de senin içinde."Semerkant, Amin Maalouf
Amin Maalouf, (Arapça olan ismi [Emin Ma‘luf] şeklinde okunur.) 25 Şubat 1949 tarihinde Beyrut’ta dünyaya gelmiştir. Yazar, Beyrut’taki Fransız okullarında eğitimini tamamladı ve ardından, yine Beyrut’ta bulunan Fransız Üniversitesi’nde sosyoloji ve ekonomi eğitimi gördü. Yazarın Katolik bir Arap olan babası Ruchdi Maalouf, yazarlık, öğretmenlik, gazetecilik gibi meslekleri bir arada yapıyordu.
Maalouf da babası gibi gazeteci olmak istiyordu ve 22 yaşındayken yerel Beyrut gazetelerinden biri olan An-Nahar’da yazarlık ve yöneticilik yapmaya başladı. Bu görevi sırasında da Hindistan, Bangladeş, Somali, Kenya, Etiyopya, Yemen ve Cezayir gibi pek çok ülkeye seyahat etme fırsatı yakaladı.
Yazılarında da genellikle buralardaki savaş ve etnik çatışmaları konu alarak, çözüm yolları aramaya çalıştı.
1975 yılında Beyrut’ta ortaya çıkan iç savaş nedeniyle yazar Amin Maalouf, ailesiyle birlikte Fransa‘ya mülteci olarak yerleşme kararı aldı. Yazar burada Jeune Afrique ve An-Nahar’da gazetecilik çalışmalarına devam etti.
Yazarın yaşadığı yöredeki farklı etnik yapıları ve Asya ile Akdeniz çevresi kültürlerine ait sorunları kitaplarında dile getirmesi başarıya ulaşmasındaki en büyük etkendi.
Maalouf 1983 yılında yayımladığı ilk kitabı “Les Croisades vues par les Arabes” (Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri) ile tanındı. Bu kitap birçok dile çevrildi ve büyük başarı kazandı.
Yazar ikinci romanı olan “Léon l'Africai” (Afrikalı Leo)’yı 1986 yılında yayımladı. Roman bir klasık olarak kabul edilmektedir. Maalouf bu kitabıyla aynı zamanda Fransız - Arap Dostluk Ödülü'nü kazanmıştır.
Yazarın 1988 yılında yayımlamış olduğu Semerkant (Samarcande) uluslararası alanda çok ilgi gördü ve birçok dile çevrildi.
Maalouf'un daha sonra yayımladığı eserler de roman türüne aitti. Bu eserler, 1991 yılında yayımlanan “Işık Bahçeleri” (Les Jardins de Lumiére) ve 1992 'de yayımlanan Beatrice'den Sonra Birinci Yüzyıl (Le premier siècle après Béatrice) adlı eserlerdir.
Yazar, 1993 yılında yayınlamış olduğu “Tanios Kayası” (Le Rocher de Tanios) adlı eseriyle, Fransa’nın en prestijli ödülünü olan Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü 'nü kazandı.
1996 yılında Doğunun Limanları (Les Echelles du Levant) adlı eserini iki yıl sonra çok sevilen Ölümcül Kimlikler (Les Identités Meurtrières) adlı deneme takip etti. Maalouf, 2009 yılında yayımlamış olduğu Çivisi Çıkmış Dünya (Le Dereglement Du Monde) için “Her şeye rağmen birbirimize saygı duymayı ve birlikte yaşamayı başarmak isteyenler için bir tür pusula” sözlerini kullanmıştır.
Yazar,2012 yılında “Doğudan Uzakta” kitabını yayınlamıştır. Maalouf bu roman için “eve dönüş” zamanı demiştir.
... Daha az göster