Ord. Prof. Dr. M. S. Norbekov, gerçek bir ölüm kalım öyküsünün kahramanı ve kendi adıyla anılan "yaşam sisteminin" kurucusudur.
O, imkansızı başarmanın verdiği hazla yaşama dönmüş olmakla da yetinmemiş. Bedenini Karatenin Sam Chon Do ve Keku Syn Kay dallarında siyah kuşak kazanacak kadar güçlendirmiş bir iradenin mimarı olmuştur. Her iki dalda antrenörlük de yaparak çok sayıda sporcu yetiştirmiştir. Artık o her dokunuşuyla bedenin, ruhun ve bilinçaltının düğümlerini çözen bir rehberdir.
İyileştirme tekniğinin özü, Orta Asya'nın yerel ve Uzak Doğu'nun kadim tıbbına dayanan Mirzakarim Norbekov, yazarlığı, sporculuğu, ressamlığıyla da mucizenin adı olur. Sadece bunlarla da değil, binlerce insanı paha biçilmez değerde yaşama sevincine kavuşturan o müthiş "sağlık ve eğitim" sisteminin yaratıcısı olduğu için de mucizenin adıdır.
Norbekov, hayata tutunmanın verdiği güçle önce modern tıp eğitimini, sonra psikoloji ve pedagoji ihtisaslarını tamamlamıştır. S.S.C.
... Tamamını göster
Ord. Prof. Dr. M. S. Norbekov, gerçek bir ölüm kalım öyküsünün kahramanı ve kendi adıyla anılan "yaşam sisteminin" kurucusudur.
O, imkansızı başarmanın verdiği hazla yaşama dönmüş olmakla da yetinmemiş. Bedenini Karatenin Sam Chon Do ve Keku Syn Kay dallarında siyah kuşak kazanacak kadar güçlendirmiş bir iradenin mimarı olmuştur. Her iki dalda antrenörlük de yaparak çok sayıda sporcu yetiştirmiştir. Artık o her dokunuşuyla bedenin, ruhun ve bilinçaltının düğümlerini çözen bir rehberdir.
İyileştirme tekniğinin özü, Orta Asya'nın yerel ve Uzak Doğu'nun kadim tıbbına dayanan Mirzakarim Norbekov, yazarlığı, sporculuğu, ressamlığıyla da mucizenin adı olur. Sadece bunlarla da değil, binlerce insanı paha biçilmez değerde yaşama sevincine kavuşturan o müthiş "sağlık ve eğitim" sisteminin yaratıcısı olduğu için de mucizenin adıdır.
Norbekov, hayata tutunmanın verdiği güçle önce modern tıp eğitimini, sonra psikoloji ve pedagoji ihtisaslarını tamamlamıştır. S.S.C. B. döneminde kariyerinin sağladığı avantaj birçok hekimin rüyalarını süsleyecek enginliktedir. Hayalindeki enstitüyü kurmadan önce, tam 22 yıl müddetle kurguladığı sistemi, Özbekistan ve Rusya'da uygulayıp geliştirir. Özetle sistem, geniş bir coğrafyada, değişik yaş grupları üzerinde yapılan test ve uygulama sonuçlarına dayanmakla sıra dışı bir zenginlik taşır.
1998 yılında, hayalini gerçekleştirir ve merkezi Moskova'da olan "İnsan Enstitüsü"nü kurarak başkanı olur. Keşfettiği bilgiler tıp, psikoloji ve pedagoji dallarında yaptığı doktora tezlerinin temelini oluşturmuştur.
Ord. Prof. Dr. M. Norbekov, birçok uluslararası bilimsel araştırma ve çalışmaya da katılmıştır. O, sağlıklı olma ve gençleşme sürecini, hücrenin hayati etkinliğini esas alarak incelemiştir. Patentli 3 bilimsel çalışmasıyla, dünya tıp literatürüne geçmiştir. Yaptığı çok yönlü ruhsal ve psikolojik çalışmaları Batının etkin gelişim teknikleriyle de bezeyince kusursuz bir bütünlük oluşturur. Bu sistemin tamamlanması yaşamının hemen hemen 30 yılına mal olmuştur.
Özbek asıllı Türk Hükümdarı Timur'un gönül bağladığı İslam alimleri başta olmak üzere, Sufi felsefesi her konuda onun ilhamını beslemiş, düşünceleri ve yaşam felsefesini derinden etkilemiştir.
Bu nedenledir ki Norbekov sistemi ruhunu, Türk-İslam tıbbı, Biruni, İbni Sina, Sufizm ve Doğu öğretilerinden alırken, eğitim ve uygulama esaslarını Sovyetler Birliği'nin sıfır toleranslı kusursuzluk prensibine oturtmuştur.
*Oğul, torun, dost, müttefik, benimle bağlılığı olan herkes iyiliğimden nasiplendi. İkbal ve saadetimin parlaklığı ve yüksekliği hiç kimseyi unutmaya sebep olmadı. Timurlenk
Onu yaşamının en kritik en karanlık döneminde aydınlığa çıkartan bilge ve erenlerden aldıklarını asla unutamaz. Zirveyle buluşan kariyerine karşın imanını şifa aradığı günlerde dokumuş, "usta-çırak" olgusuna dayalı saygı ve sadakatini daima korumuştur. Minnetin yük addedildiği günümüzde o, aydınlanma ve uyanışını sağlayanlara teşekkürü borç bilmiş bir vefa adamıdır. Bu sadakat nedeniyledir ki, dünyanın neresinde olursa olsun, Norbekov'un sistemini uygulayan her birim, her eğitim gününe, kadim bilgilerin kaynağı ve bilgelere gönül dolusu selam ve saygı duruşuyla başlar.
Ord. Prof. M. Norbekov seminerlerine katılacaklarda bazı farklılıkların olmasının gerekliliğine işaret eder. Nitekim ikinci kitabında, eğitimlerine hazır olan bireyin yapısını küçük dokunuşlarla şöyle tanımladığını görürsünüz;
"İnsan olma yolculuğu, mikroskobik boyutta da olsa vicdanın teşekkülüyle rayına girer" der
"Kulağa yabancı gelse de, vicdan önce kendiniz için gereklidir"…
"Böylece artık siz; seven, bilen ve yaratan olmaya adaysınızdır"…
"Alışılagelmiş dünya algılamalarından kopun, dünyayı daha derin ve daha ince anlayın…"
"Eğer siz, karakteriniz, hoşgörünüz ve yaydığınız ışıkla daha fazlasını hak ettiğinize inanıyorsanız birlikte çalışabiliriz!"
Bu arada M. Norbekov'un kitaplarını okumadıysanız çok şey kaybettiniz demektir. Sizi böylesine çılgın bir ruhla oradan oraya sürükleyen, tam "yettin ama" demeye hazırlanırken gülerek hak verdiğiniz bir başka yazar var mıdır? Bilmiyoruz. Biz rastlamadık. Zaten yazmanın zor iş olduğunu, ama derdini anlatmak için yazmaya, bizi uyandırmak için de sarsmaya mecbur olduğunu söyleyen müthiş birisi. Okuyun! Ona kitaplarından para kazandırmak için değil, işinin ehli, biraz küstah algılanan ama muhteşem bir dehadan haberdar olmak için okuyun.
Birincisi;
Aptalın Deneyimi. Aklını başına toplamak için rehber, Sistem yayıncılık, 2005.
İkincisi;
Haddini Bilmez'in Annesinin Nikahı Nerede Kıyıldı? Ya da bir milyon beleş çözüm nasıl bulunur?, Sistem Yayıncılık, 2009.
... Daha az göster