Bilim kurgu ve fantastik türleri hem edebiyat hem de sinema dünyasının en sevilen ve hatırı sayılır takipçi kitlesine sahip olan türleri olarak biliniyor. Bilhassa bilim kurgu romanları bu konuda pek çok filme de esin kaynağı olma özelliğini yıllardır sürdürüyor. Çoğu kez geleceğin dünyasında geçen bu anlatıların her biri içinde barındırdığı hayal gücü ve sınırlarını zorlayan ögelerin yanı sıra bilimsel verilere ve neden-sonuç ilişkisine dayalı örgüsüyle de geleceğin ön izlemesini sunuyor.
Fantastik kitaplar âleminin büyüleyici dünyası beyazperdenin de dikkatinden kaçmıyor. Sinema tarihinin en iddialı ve en unutulmaz filmlerinin pek çoğu bu kitaplardan uyarlananlar. Diğer yandan Türk sinemasındaki bilim kurgu filmlerine baktığımızda yabancı örneklerine kıyasla daha kısıtlı bütçeyle çekilmiş ve daha az sayıda işler karşımıza çıkıyor. Son dönem yerli sinemada bilim kurgu filmleri komedi türüne yakınlığıyla ön plana çıkıyor. 2 Ocak Bilim Kurgu Günü vesilesiyle Türk sinemasındaki bilim kurgu ve fantastik türünün örneklerine bakalım istedik...
Bilim kurgu ve fantastik film örnekleri aslında Türkiye sineması için çok yeni sayılmaz. Fakat yine de aynı yıllarda çekilen özellikle Amerikan yapımı işlerle kıyaslandığında daha alt segmentte yer alıyor. Bunlardan ilk akla geleni elbette Cüneyt Arkın’ın başrolünü üstlendiği Dünyayı Kurtaran Adam filmi. Usta yönetmen Çetin İnanç’ın 1982 yılında çektiği bu film, iki uzay gemisi dolusu şeytani büyücüye karşı bir adamın aksiyon dolu macerasını gözler önüne seriyor. Filmin ilgi çekici bir diğer yanı ise meşhur Star Wars filminden birtakım sahnelerin de kullanılmış olması. Fantastik bilim kurgu filmleri arasındaki başyapıtlardan birisi olarak kabul edilen E.T. filminin 1982 yapımı yerli uyarlaması Badi ise Türk sinema tarihinin uzayla ilgili filmler grubundaki en ilgi çekici işlerden bir diğeri.
En iyi fantastik kitaplar arasında kabul edilen ve sayısız uyarlamaya sahip Bram Stoker imzalı Drakula korku ögesinin ön plana çıktığı bir edebi şaheser. Bu eserin 1953’te çekilen Türkiye uyarlaması Drakula İstanbul’da ise yerli motiflerin ön plana çıktığı kendine has dili ve yorumuyla dikkat çekiyor. Bilim kurgu film önerileri arasındaki bir diğer yapım ise tıpkı Drakula gibi bir klasik olan Mary Shelley’nin Frankenstein kitabından uyarlanan, başrolünde Bülent Kayabaş’ın oynadığı Sevimli Frankenştayn.
Yerli sinemanın en iyi uzay filmleri listesi yapılsa tartışmasız en üst sıraya yerleşecek bir yapım var. O da 1973 yılında çekilen ve Sadri Alışık’ın unutulmaz karakteri Turist Ömer’in uzaydaki maceralarını konu alan kült sinema örneği Turist Ömer Uzay Yolunda filmi. Aynı zamanda en iyi bilim kurgu dizileri arasında gösterilen Star Trek dizisinin yerli uyarlaması olma özelliğini taşıyan filme dair ilgi çekici bir detay da uzay dekoru olarak Efes Harabeleri’nin seçilmiş olması.
Son yıllarda Türkiye’de çekilen bilim kurgu ve fantastik filmlerine baktığımızda karşımıza komedi ögelerinin baskın olduğu yapımlar çıkıyor. Genellikle uzayda geçen bu filmlerden ilki ise vizyona girdiğinde izlenme rekorları kıran Cem Yılmaz filmi G.O.R.A oluyor. Anadolu’nun ücra köşelerinden birinde tüccarlık yapan iyi yürekli ama kurnaz baş kahramanın uzaylılar tarafından kaçırılmasını konu edinen film, romantizmden de nasibini alıyor. Serinin devamı niteliğindeki A.R.O.G ise bu sefer ilk filmdeki baş karakter Arif’in kazara yolunun düştüğü ilkel çağlardaki fantastik macerasını anlatıyor. Aynı serinin üçüncü filmi Arif V216’da Arif bu kez soluğu 1969 yılında alıyor. Filmin ayrıca Cem Yılmaz ve İskender Paydaş ortaklığında raflardaki yerini alan müzik albümü de bulunuyor.