Edirne'den Osmaniye'ye, Hatay'dan Elazığ'a, Vehbi Koç'un evinden Ziyagil Köşkü'ne, Tevfik Fikret'in evinden Aşiyan Müzesine...

Gallery Pruva’dan Museum of Illusions’a, Beylerbeyi Sarayı'ndan Balat sokaklarına, Ayın Biri Kilisesi'nden koca bir tarih Vefa’ya, Pierre Loti Tepesi’nden Çamlıca Kulesi’ne…

Sirkeci Tren Garı ve çevresinden İstiklal Caddesi'ne, Green Aquapark’tan İstanbul Oyuncak Müzesine, Barış Manço Müze Evi'nden heykel sergisine…

Kısıtlamaları düşünürsek, zaman zaman da sadece koltuktan kitaplığa…

Kocaman bir tarihin içinde Pera Palas Hotel’den Şekerci Cafer Erol’a ve oradan da Masumiyet Müzesine…

Kâh tarihin gizemli dehlizlerine kâh bir oyuncak ile çocukluğumuza gidiyoruz. Ve bazen de günümüzün kültür, ekonomik ve sosyal yapısı ile karşılaşıyoruz.

Zevkle okuyacak, okudukça zaman yolculuğuna çıkacaksınız.

İstedim ki birlikte gezelim, birlikte görelim…

Zaman yolculuğunu bir de benimle yapın istedim.

Haydi, benimle seyahat etmeye var mısın?

(Tanıtım Bülteninden)